SÜRMENE ESKİ HALK DİLİNDE YERLİ KALINTILAR

Ö. Fahri Özden  

Sürmene; tarihi ve coğrafi konumu itibarıyla Doğu Karadeniz’in farklı kültürel bileşenlerinin kesişme odağında ve oldukça eski bir yerleşim alanında yer alır. Tarih boyunca bu bölgede etkin olmuş olan diller ; yerli dillerin egemenlik dönemi ve resmi dillerin egemenlik dönemi olmak üzere iki farklı dönemde ele alınabilir.

Yerli dillerin egemenlik döneminde, yani antik çağın sonuna kadar geçen zamanda, bölgenin iç kesimlerinde yaşayan yerli Tzani halkının dili, günümüze kadar ulaşamamış ölü dillerden birisidir ve bu dilin yerli Güneybatı Kafkas dil grubunun arkaik bir kolu olduğu düşünülmektedir. Yine antik çağ kaynaklarında, sahil şeridinde Kolkhi adıyla tanımlanan topluluklar da yerli Doğu Karadeniz ( Güneybatı Kafkas ) kültürünün bilinen en eski unsurlarıdır. Sürmene ve çevresinde günümüze ulaşabilen bazı sözcük kalıntıları ve yer isimleri bu yerli kültürlerin izlerini günümüze kadar taşımıştır.

Çağlar boyunca, egemen devletlerin bölge valilikleri için bölgesel bir merkez konumunda olan Trabzon kentine yakınlığı; Sürmene’yi, Roma / Bizans ve Osmanlı dönemlerinde resmi devlet dillerinin etkinlik alanına sokmuştur. Bölgede büyük ölçüde etkin olan ilk resmi devlet dili, 6. yüzyıldan sonra, Roma / Bizans resmi dili olarak Sürmene çevresinde, özellikle Hristiyanlık vasıtasıyla etkin olmaya başladığı bilinen Rumcadır. Geç Doğu Roma İmparatorluğu döneminin resmi devlet dili olduğu için, yerli halk tarafından da bu nedenle, "Romalıların dili" anlamında "Romeika" olarak adlandırılan ve özellikle kelime dağarcığıyla eski yerli dillerin mirasını da zaman içinde kısmen bünyesine alan bu dil, bölgede Osmanlı dönemine kadar etkin olmuş, hatta daha sonra da Hristiyanlığı ve buna paralel olarak "Rum" kimliğini benimseyen toplulukların ortak dili olarak, konumunu kısmen korumaya devam etmiştir. Osmanlı dönemi ile birlikte resmi dil Osmanlıca'nın yaygınlaşması, İslam dinine geçişlerle birlikte hız kazanmış, ancak yaklaşık bin küsur yıl süren Romeika dili egemenliğinin etkisi, dörtyüz yıllık Osmanlıca egemenliği döneminde de devam etmiştir. Romeika dili, Trabzon çevresinde, iç kesimlerdeki ücra vadilerde ana dil olarak varlığını günümüze kadar taşımıştır ve bugün hala bu bölgelerde özellikle yaşlılar tarafından bilinmekte ve konuşulmaktadır.

Resmi dillerin egemenlik dönemlerden süzülüp, çağımıza ulaşabilen az sayıda asıl eski yerli sözcük kalıntıları ise, özellikle gelişen iletişim teknolojileri ve medya etkisi ile birlikte son yıllarda kullanımdan kalkmıştır. Bu yerli dil kalıntıları, daha çok Rumca ve Osmanlıca dillerinde karşılıkları olmadığı için günümüze ulaşabilmiş olan terimlerdir. Yörede, resmi dillerin yaklaşık binbeşyüz yıllık toplam egemenlik süresi boyunca, eski yerli dillere özgü fonetik yapının izleri ise tamamen silinememiştir. Örneğin, Sürmene ağzının orjinal formunda; “I”, “Ö”, “Ü” ünlü sesleri yoktur. Yakın zamanlara kadar, özellikle Sürmene’nin yerlisi olan yaşlı insanların,  konuştukları dil ne olursa olsun bu sesleri telaffuz edemeyişleri ve ayrıca, bitki ve yer isimlerinde sıkça görülen “Diş+Dil” ağırlıklı fonemlerin zenginliği (ts, tz, dz, c, ç, z, s, ş, t, th, d) Rumca ya da Türkçe kaynaklı olmayıp, Güneybatı Kafkas dil ailesine bağlı, eski Doğu Karadeniz yerli dillerinden günümüze ulaşan fonetik izlerdir.

Yöreye farklı çağlarda ve dönemlerde yerleşen Rum, Ermeni ve Türkmen göçmen gruplarının da, eski yerli unsurlarla farklı köylerde farklı oranlarda bir araya gelmeleri ve bu nedenle her köyün dil özellikleri açısından farklı tonlar sergilemesi, eski yerli dil kalıntılarının izlerinin sürülmesini zorlaştırmaktadır. Bu yönde yapılacak bir araştırma çalışmasını zorlaştıran önemli etkenlerden biri de, yöre insanının bu tür incelemelere gösterdiği aşırı dirençtir. Bölgede yaşayan insanların resmî kimlikleri ile ilgili hassasiyetleri, şüpheleri ve kaygıları, onların, yerel terimlerini ve doğal aksanlarını yabancılardan gizlemek için büyük çaba sarfetmelerine neden olur. Hatta yine aynı nedenlerle, bölgede hemen her ailenin, köklerini doğrudan ya da dolaylı olarak, Orta Asya’ya veya Arabistan’a bağlayan birer soy hikayesi mevcuttur. 

( Asırlar önce, Bizans döneminde yaşanan Rumlaşma ve Hristiyanlaşma sürecinde de, bölgenin yerli halkı arasında muhtemelen aynı türden soy ağacı hikayelerinin farklı versiyonları revaçta idi ve yine aynı ailelerin eski dedeleri de, o dönemde de Rumca isimler kullanarak ve Rumca konuşarak, ne kadar hakikî "Rum" olduklarını ve ne kadar eski Hristiyan olduklarını ispatlama çabası içindeydiler. Zira, bugün olduğu gibi, Bizans döneminde de, egemen devletle aynı dinsel kimliği ve aynı etnik kimliği benimsemek, aynı dili konuşmak ve bu sayede "1. sınıf vatandaş" muamelesi görmek; "yerli /barbar" olarak kalmakta ısrar edip, horlanmaktan ve aşağılanmaktan daha cazip bir tercihti.)

Yöredeki bu tür yerleşik kimlik kaygılarından kısmen uzak kalan ve yaşamlarını büyük kentlerde sürdürmekte olan birkaç yaşlı kadından, 1980’li yıllarda elde edilebilen sınırlı veriler, bir sözcük listesi olarak ilişikte sunulmaktadır. Bu liste, herhangi bir alan çalışmasının ürünü olmayıp, büyük ölçüde bu yaşlıların kendi aralarındaki konuşmalarından rastgele tespit edilebilmiş sözcüklerden oluşmaktadır. Bu yaşlılar, Sürmene sahil kesiminde Romeika dili konuşulmayan köylere mensupturlar. Elde edilen bu sözcük örneklerinin bir kısmı Yunanca, Ermenice, Farsça ve Türkmence orjinli gibi görünmektedir. Kökeni kesin olarak belirlenemeyen diğer kısmı ise, muhtemelen yerli Tzani, Kolkhi kökenli arkaik sözcüklerden oluşmaktadır.

 

    Sürmene Eski Halk Dilinden Sözcük Örnekleri

Abat İhya.
Abufay Yemek artığı.
Ağam Yeni, gıcır gıcır.
Ahbin Hayvan dışkısı, gübre
Ander Lanetli, uğursuz.
Angona Kör yılan.
Arakhana Örümcek
Arkuri Dik açı ile dönüş
Azdeha Canavar.
Badis Fasulye
Badila Küçük el sepeti. Ek : Adem Küçük
Badul Topak
Banti Hayvan yemleme yeri. Ek : Adem Küçük
Bardi Çakal
Bet Çirkin
Bolaki Keşke olsa.
Bubuk Tomurcuk
Cago Çakı
Cağ Şiş, tel çubuk
Cakhana Yengeç
Cakhavel Çalı süpürgesi.
Caleps Fındık ayıklama. Ek: Salih Aydın
Carcel İnce dallarla örülmüş erzak rafı.
Celahanet Yonga parçası. Ek : Birol Özkan
Ciba Göbek Ek: Safiye Lurcoğlu
Cidos Ateşi canlandırmak
Ciniya Kıvılcım. Ek : Birol Özkan
Corma Bataklık
Cubuş Meyvenin çöpü Ek : Necati Küçükali
Cuhnis Yanık
Çapula Çarık
Çeli Mısır bitkisinin gövde kısmı. Ek : Ö.Faruk Özdemir -HMD
Çino Martı
Çor Zıkkım
Çuraneya Akasya ağacı. Ek : Ali Kemal Uysal - GGC
Deşurmek Meyve toplamak Ek: Ali Rıza Uzun
Direni Tavan arası
Dirgen Tırmık Ek : Necati Küçükali
Dzia Kıvılcım
Dzidzil Solucan
Dzirambola Ateş böceği
Egeme Çile, zorluk
Evza Kibrit Ek: Ali Ragıpoğlu
Feli Bir kabak yemeği. Ek : Recep Durmuş
Fidruga Fındığın en körpe filizi. Ek : Ali Kemal Uysal - GGC
Funç Çimenli toprak parçası Ek : Adem Küçük
Fuska Böğürtlen Ek: Hasan Aslan
Fuşki Dışkı Ek: Mehmet Kuşçu
Gaban Yamaç, eğimli arazi. Ek: Asım Bakanay
Gambat Karın boşluğu
Gandzi Kabuklu yemiş içi / İnce dilim. Ek : Volkan Demir
Ganzilis Fındık hasadından sonra, kalan taneleri arama. Ek : Adem Küçük
Gaybana Lanet olası
Gayde Ezgi, nağme.
Gendume Buğday Ek : Necati Küçükali
Godila Ense açıklığı
Goği Sapa, kenar
Gokle Salyangoz Ek : Necati Küçükali
Golişefra Kertenkele Ek: Murat Seras
Gorç Tahta oturak. Ek : Enbiya Küçük
Gorgom Toplanmış, kümelenmiş.
Gorop Avcı kulübesi, gözetleme yeri
Gorbagor Kötü ruhlu ihtiyar
Gordil Düğüm Ek : H. Can Bakanay
Gorgot Ögütülmüş mısır.
Gubaleç Kara kabak. Ek : Ali Kemal Uysal - GGC
Gufica El sepeti
Gugu Baykuş
Gugul Tepe Ek: Hasan Aslan
Gugulli Tepeleme, silme dolu. Ek: Hasan Aslan
Gugula Başlık
Guguva/ga Mantar Ek: Hasan Aslan
Gurgandzel Fesatlık, içten pazarlık.
Guvitça El sepeti. Ek: Volkan Demir
Haçan Madem
Haçapur Bir ekmek türü
Halapot Kargaşa
Hapsikol Hamsili ekmek Ek : Necati Küçükali
Hartama Ahşap kiremit
He Evet
Herek Sırık
Hinik Sümük. Ek: Volkan Demir
Hocer Lazımlık
Hohol Toz parçası
Hoholli Hamsili bir yemek. Ek : Adem Küçük - ĞĞR
Homi Çıngırak
Horhon Birbirine sarılmış, birbirine dolanmış.
Horom Toplu dans.
Holiya Karalahana yemeği
Hov Ateş, hararet. Ek. : Safiye Lurcoğlu - ZVL
Hunç Ezilmiş, un ufak olmuş.
Hutuş Mısır koçanının kabuğu
İfteri Eğrelti otu. Ek : Ali Kemal Uysal - GGÇ
İpta İlk önce, öncelikle.
İsparla Önlük
İstemli Büyük güğüm Ek: Alev Başaran
İzlam Mahçubiyet
Kafeka Küçük güğüm Ek: Alev Başaran
Kaful Ocak, küçük ağaç grubu. Ek: Hasan Aslan
Kalamit Ayıklama (fındık için) Ek: Salih Aydın
Kamaris Gelinin özel merasim duruşu. Ek: Safiye Lurcoğlu
Katma İp, bağ. Ek: Safiye Lurcoğlu
Kavara Osuruk
Kavi Sıkı, sağlam.
Kavli Bahse girmek.
Kavran Ahşap fıçı Ek : Volkan Demir
Kerenti Tırpan
Kertel İneklerin yal kabı. Ek: Ali Ragıpoğlu
Khacaban Gereksiz döküntüler.
Khalaz Dolu yağışı Ek: Salih Aydın
Khalt Bayburtlular ve Erzurumlular.
Khamuhta Çilek. Ek : Oktay Behar
Khapsi Hamsi
Khayat Kiler
Khohor Baykuş Ek: Mümin Çilingir
Khon Kül. Ek: Safiye Lurcoğlu
Khondoroça Kirpi. Ek : Oktay Behar
Khonobir Sıcak kül.
Khovit Bir cins kaya balığı.
Kiulur Bezelye
Kogizo Boğmaca hastalığı. Ek : Ali Kemal Uysal - GGC
Kopça Düğme Ek: Firdevs Keskin
Koti Lahananın sap kısmı. Ek: Ali Ragıpoğlu
Kovor Dışkı Ek : Necati Küçükali
Kudal Ahşap el mikseri
Kugar Ucu eğri çubuk / Meyve toplama çubuğu. Ek: Mehmet Ali Acar
Kumuş Kestanenin kabuk kısmı. Ek : Ali Kemal Uysal - GGC
Kundzi Kendir sapının iç kısmı.
Kutun Mısır koçanı
Kutça Organik çıkıntı. Ek: Safiye Lurcoğlu
Kuyuks Nara, çığlık Ek : Necati Küçükali
Labar Çamur
Lalak Sersem, aptal.
Laus Mısır bitkisi.
Lazut Mısır bitkisi.
Lengur Uzun boylu, yüksek.
Leuse Faydasız pişmanlık
Liksia Sümük, sümüksü.
Lilak Bir çeşit kuş tuzağı Ek : Ö.Faruk Özdemir
Limas Kar erimesi, kar suyu.
Lobia Fasulye
Luura Koku Ek : Necati Küçükali
Malağma Su ile sürüklenen döküntüler.
Malaks Bulaşmak, bulaştırmak. Ek: Ali Ragıpoğlu
Malez Bir Kabak yemeği Ek: Ali Ragıpoğlu
Maniman Hemen gel! Ek: Özgür Sahtiyan
Marak Ilık
Mares Solmak, pörsümek
Merek Otluk. Ek: Ali Ragıpoğlu
Mindzi Peynir türü
Moçot Beceriksiz, sakar.
Momol Böcek / Kurtçuk. Ek : Muammer Koç
Mor Yayla böğürtleni. Düzlt : F. Kerimoğlu
Mucurum Sakat.
Mukh Çivi
Mundzur Ağız, surat.
Nene Anne
Oflan Mutfak dolabı. Ek: Enbiya Küçük
Oğuz Gün görmemiş, görgüsüz/ Güneş görmeyen yer. Ek: Ali Ragıpoğlu
Otiş Ses, gürültü.
Ovarmak Tamir etmek
Paçariş Engel, zorluk Ek : Enbiya Küçük
Parkhar Rüzgar Ek: F. Kerimoğlu
Paska Serander
Pekke Misafir sediri. Ek: Mehmet Ali Acar
Peşko Soba Ek: Volkan Demir
Pendici Fare Ek : Fethi Aydın
Pisik Kedi Ek : Necati Küçükali
Roge Mısır Koçanı Ek: F. Kerimoğlu
Sebi Çocuk Ek : Necati Küçükali
Seme Sersem
Seysana Çeyiz sandığı. Ek: Safiye Lurcoğlu
Soğun Bari, hiç olmazsa
Şafles Salya Ek: Ali Rıza Uzun
Şaftanis Yüzüne gözüne bulaştırmak.
Şalak Hıyarın olgulaşmış hali. Ek: Ali Ragıpoğlu
Şoromil Küçük el değirmeni. Ek : Adem Küçük
Şula Pasaklı. Ek : Ö.Faruk Özdemir
Termaş Lanet olası
Tike Bir parça.
Trangela Hırsız.
Vol Toprak parçası Ek : Adem Küçük
Yamsi Taklit.
Yangaz Haylaz, yaramaz.
Yenlik Hafif
Vigaye Muhafaza
Zağar Köpek
Zanga Kapı kiliti. Ek: Yusuf Kabaoğlu
Zati Zaten
Zaytoz Örümcek Ek : İ.Gençbay
Zipka Şalvar
Zirza Kapı menteşesi. Ek: Yusuf Kabaoğlu
Zuzula Lahana filizi. Ek: Ali Ragıpoğlu

Editörün notu: 

Bu çalışma, sahibinin izniyle genişletilip kollektif hale getirilecektir. Listedeki sözcüklerle ilgili yanlışlar, eksikler ve ilaveler için bize yazabilirsiniz. Yorumlarınızı ve katkılarınızı bekliyoruz.

editor@surmene.net


© 2001-2004 Surmene.Net